İşçiler dört bir yanda eylemde!
“Kıdem tazminatımızı vermeyeceğiz!”
Kıdem tazminatı hakkının gaspı saldırısına karşı DİSK’e bağlı Genel-İş, Birleşik Metal-İş ve Nakliyat-İş sendikaları çeşitli illerde basın açıklamaları ve yürüyüşler gerçekleştirdi.
Mektup gönderdiler
27 Eylül günü Ankara’da PTT önünde biraraya gelen Genel-İş üyesi işçiler, kıdem tazminatı saldırısını, milletvekillerine mektup göndererek protesto ettiler.
“Kıdem tazminatı, işçi sınıfının geleceğidir” denilen açıklamada, kıdem tazminatının patronlar için büyük bir yük olduğu belirtildi. Kıdem tazminatının bugün işçilerin büyük bir çoğunluğu tarafından alınamadığı, kıdem tazminatı fonunun kurulmasıyla işçilerin hiçbir ekonomik kaybı olmayacağı yalanının arkasına sığınıldığı belirtildi.
Yaklaşık 80 kişinin katıldığı basın açıklaması mektupların milletvekillerine gönderilmesiyle son buldu.
Mersin’de ortak yürüyüş
Genel-İş ve Liman-İş sendikaları yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Sendika binası önünde toplanan kitle “Kıdem tazminatını değil taşeronu kaldır” pankartı ile Taşbina’ya yürüdü.
Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan açıklamayı Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy okudu. İşçi sınıfının ciddi bir saldırı ile karşı karşıya olduğunu belirterek hem kıdem tazminatının kaldırılmasını hem de torba yasayı eleştiren Göksoy, belediyeler tarafından norm kadro fazlası olarak valiliğe bildirilen listelerin geri çekilmesini istedi.
Antalya’da kitlesel eylem
Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü işçileri, kıdem tazminatı hakkının kaldırılmaması için 26 Eylül günü eylemdeydi.
Genel-İş Sendikası önünde toplanan işçiler, Attalos Heykeli’ne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Sloganlar eşliğinde yapılan yürüyüşte, yoldan geçenlere broşür dağıtıldı. Antalya Şube Başkanı Cemal Aybar tarafından gerçekleştirilen açıklamada hükümetin, temel iş güvencesi olan kıdem tazminatına göz koyduğuna dikkat çekildi. Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.
Edirne’de iş bırakıldı
Genel-İş SendikasıTrakya Şubesi’ne üye belediye işçileri iş bırakarak taleplerini dile getirdiler.
Keşan Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nün arkasındaki kademe binasında gerçekleştirilen eylemde basın açıklamasını DİSK Genel İş Sendikası Trakya Şubesi Mali Sekreteri Salim Şen gerçekleştirdi. Basın açıklamasının ardında kademe binasının kantininde yarım saatlik iş bırakma eylemi yapıldı.
Ambar işçilerinden kitlesel eylem
Nakliyat-İş üyesi işçiler kıdem tazminatı hakkının gasp edilmesine karşı İstanbul’da kitlesel bir eylem gerçekleştirdi.
27 Eylül günü Saraçhane Parkı’nda toplanan Nakliyat-İş üyeleri SGK Çalışma Bölge Müdürlüğü önüne yürüdü. Burada DİSK Örgütlenme Daire Başkanı ve Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi.
Küçükosmanoğlu kıdem tazminatı gaspının tek başına işçilerin sorunu olmadığına dikkat çekti.
Eylemlerinin diğer bölge ve işyerlerinde de süreceği bilgisini veren Küçükosmanoğlu, 8 Ekim Ankara Mitingi’ne katılım çağrısı yaptı.
İşçiler Bilecik’te yürüdü
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi metal işçileri kıdem tazminatı hakkının gaspı saldırısına karşı Bilecik’te yürüyüş gerçekleştirdi.
Otobüslerle Bilecik’e gelen Demisaş işçileri Özel İdare Müdürlüğü kavşağında toplanarak Bilecik Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü önüne yürüdü.
Burada konuşan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, işçilerin haklarına göz dikenlere karşı mücadele edeceklerini söyledi.
Konya’da kıdem eylemi
Birleşik Metal üyesi işçiler Konya’da eylem gerçekleştirdi. Eyleme Nakliyat-İş üyeleri de destek verdi. Gerçekleştirilen yürüyüşün ardından basın açıklamasını Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaoğlu okudu.
Serdaroğlu, kıdem tazminatının işverenin keyfi işten çıkarmasının önünde bir engel olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “AKP hükümeti çıkardığı yasalarla kıdem tazminatı hakkımıza göz dikiyor. 75 yıldır DİSK’in önderliğinde verilen mücadelelerle genişleyerek önemli bir güvence haline gelen kıdem tazminatımız fon adı altında yok ediliyor. Bu fonların başında olanlar malumdur. Fonlardan parasını alamayan ve mahkemelerde sürünen birçok arkadaş var”
Kayseri’de kıdem tazminatı paneli
25 Eylül günü Kayseri İşçi Kültür Evi’nde “Kıdem tazminatı ve yalanlar!” paneli gerçekleştirildi.
Panelde konuşan BDSP temsilcisi, kıdem tazminatlarının gaspını engellemenin biricik yolunun mücadele olduğunu belirtti. Sendika ağalarının mücadeleden kaçtığını, görevin işçi sınıfının omuzlarında olduğunu örneklerle ortaya koydu.
Kayseri İşçi Platformu temsilcisi ise, kıdem tazminatı fonu tartışmasının artarak devam ettiğini belirtti. Kıdem tazminatı fonunun kapitalistlerin çıkarları doğrultusunda gündeme getirildiğini söyleyen temsilci kıdem tazminatının işçilerin işten çıkarılmasını zorlaştıran bir uygulama olarak görüldüğüne dikkat çekti.
Daha önce yaşanan fon deneyimlerinin, fonların patronlara peşkeş çekildiğinin açık ispatı olduğunu belirtti.
Panelin ikinci bölümünde işçiler söz aldı. Sendikalı bir metal işçisi kıdem tazminatı saldırısını boşa çıkarmak için işçilerin mücadele etmesi gerektiğini belirtti. Bir diğer işçi, kıdem tazminatı fonunu kabul etmeyeceklerini belirten DİSK ve Türk-iş’in saldırıyı boşa çıkarmak için kılını kıpırdatmadığını, Hak-İş’in AKP hükümetinin koltuk değnekliğini yaptığını ifade etti.
Son derece verimli geçen panel üç saat sürdü. Panele ağırlığını metal işçilerinin oluşturduğu yaklaşık 35 işçi katıldı.
Kızıl Bayrak / Kayseri
TEKEL işçileri yargılanıyor
Türk-İş yönetimine tepki amacıyla, 1 Mayıs 2010 tarihinde yüzbinlerce emekçinin toplandığı Taksim’deki gösterilerde Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’yu protesto ederek kürsüden indiren TEKEL işçileri hakkında açılan davanın ilk duruşması 27 Eylül günü Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. Dava kapsamında yargılanan TEKEL işçilerinden Metin Arslan ise destek veren güçlerle beraber adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
“AKP-Türk-İş ittifakı, 1 Mayıs’ı ve TEKEL işçilerini yargılıyor... Geçit vermeyelim” pankartının açıldığı eylemde açıklamayı okuyan Metin Arslan, kürsüden kaçarken Atatürk Kültür Merkezi’nin camlarını kırarak içeriye sığınan Kumlu’nun, kırılan camın parasının Maliye Bakanlığı tarafından kendisinden talep edilmesi üzerine TEKEL işçileri Metin Arslan ve Yüksel Yapar hakkında “zorlu sendikal faaliyeti engellemek, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetini engellemek” suçlarından dava açtığını söyledi.
Bu durumun, sendika bürokratlarıyla hükümetin işbirliğini açık biçimde gözler önüne serdiğini dile getiren Arslan, bu davanın, Taksim Meydanı’nın kazanılması için yıllarca verilen mücadelelerin “cam kırıklarının parası” vesilesiyle yeniden yargılanması olduğunu dile getirdi. Davayı, hükümetle işbirliği yapan sendika ağalarının yargılandığı bir davaya dönüştüreceklerini söyledi.
Açıklamaya; Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, BDSP, Mücadele Birliği ve BES İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Ahmet Acar’ın da aralarında bulunduğu çeşitli güçlerr destek verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul
|